DÜNYANIN EN DAYANIKLI CANLISI: SU AYISI
Su ayıları dünyanın en dayanıklı canlılarıdır. Neredeyse tüm canlıların yaşam faaliyetlerini yürütemeyecekleri ya da zar zor yaşayabilecekleri yerlerde dahi yaşayan bu canlılar 8 bacaklı olup en fazla 700 mikrometre boyunda olabiliyorlar. Tırtıla benzeyen bir yapıları olmasına rağmen dayanıklılıklarından ötürü su ayısı olarak isimlendirilmektedir. Su yosunları üzerinde yaşayan bu canlıların tek besin kaynakları ise kendi boyutlarından daha küçük olan mikroorganizmalardır. Dayanıklılığı ise 100 milyon yılı aşkın süredir yaşıyor olmaları, 150 derece sıcaklığa ya da -250 derece soğukluğa kadar dayanabilmeleridir. Uzayda dahi hayatta kalabilecekleri söylenen bu canlıların yeni cinsleri ise Japonya açıklarında bulundu. Son bulunan su ayısı canlıları ise Antarktika’da buzun altında bulundu.
ANTARKTİKA’DA SU AYISI BULUNDU
Uzun bir süredir Antarktika’da araştırmalar yapan bir araştırma grubu, 26 Aralık tarihinde yer altında bulunan bir gölde araştırma yaparken şaşırtıcı bir şekilde su ayısı kalıntısı buldular. -250 derece soğukluğa kadar dayanabilen bu canlıların yer altı gölünde keşfedilmesi bilim adamları tarafından şaşırtıcı ve beklenmedik olarak nitelendirildi. Bunun sebebi ise yer altı buzul göllerinde yaşam kalıntısı bulmanın oldukça zor olması ile alakalı. Şöyle ki yer altı buzul göllerinde en son 2013 yılında kültür bakterisi bulunarak canlı yaşamına dair izler elde edilmişti.
Araştırmalarına devam eden bilim adamlarının kafasını kurcalayan iki soru oluştu. Su ayısı canlısının buzulun altındaki yer altı gölünde zaten mevcut bir yaşam sürdüğü mü yoksa çevre bölgede yer alan vadi boylarından sürüklenerek mi geldiği yeni bir araştırma konusu oldu. Su ayısı canlısını koruma altına alan bilim adamları canlı üzerinde yapacakları DNA testi sonrasında kafaları kurcalayan soruların cevaplarını bulacaklar. Bu sorunun cevabı ise oldukça önemlidir. Bunun sebebi ise Antarktika buzulları ve yer altı gölleri Mars ile benzerlik gösteren yerlerdir. Eğer su ayısı canlısı burada yaşıyorsa Mars’ta canlı yaşamına dair önemli bilgiler elde edilecek ve Mars’ta canlı yaşamının nasıl olacağı konusunda önemli bilimsel veriler elde edilecek. Tüm bu soruların cevabı ise yapılacak DNA diziliminden sonra gerçekleşecek.