Havacılık alanında yapılan çalışmalar çok eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Tarihin sansasyonel değişimi ve modern havacılığın oluşturulması için üretilen tayyareler, XX. yüzyılın başlarında icat edilen önemli gelişmelerden biri olmuş olup, zaman içerisinde önemli savaş araçları haline getirilmiştir. Tayyarelerin havadan yaptığı taarruz atışlarıyla savaşın kaderini değiştireceği ve ölüm saçan bir araç olarak kullanılabileceği Trablusgarp Savaşı’nda kendini göstermiştir. İmam Cevheri, Hazarfen Ahmet Çelebi, Lagari Hasan Çelebi, Leonardo Da Vinci, Montgolfier kardeşler, Cayley, Kaufman ile gelişen binlerce yıllık hayal ve arzulanan özlem Wright kardeşlerle gerçek olmuştur.
Havacılığın önemini daha iyi anlayan devletler, kendi semalarını korumak ve düşmanlarından uzak tutabilmek için havacılık sanayine büyük yatırım yapmışlardır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde havacılık ile ilgili incelemeler yapılmış, batılı devletlerin orduları ile aynı tarihte tayyare ve balon kullanılması ön görülmüştür. Türk havacılığının kuruluş çalışmaları; 1909’da Mahmut Şevket Paşa’nın direktifi ile start almış, 1911’de ilk havacılık komisyonu kurulmuştur. Havacılık Mektebi oluşturularak pilot ve makinist yetiştirmek hedeflenmiş ve gelecek savaşlarda havacılığın etkili kullanılması için hazırlık yapılması öngörülmüştür.
1912-1913 tarihleri arasındaki Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı’nda, Osmanlı Devleti’nin, elinde hiçbir hava aracının bulunmaması ve mevcut olanların da etkili kullanılmaması savaşın kaybedilmesinde en önemli olay olmuştur. Osmanlı havacılığı envanterine 1912-1918 tarihleri arasında yaklaşık 450-500 tayyare alınmıştır. 1920 yılında Osmanlı ordusunda havacılık lağv edilmiştir. Atatürk, havacılığın modern ve çağdaş hale getirilmesi için Cumhuriyet Döneminde büyük gayret ve emek harcamıştır. Tayyarelerin milli olanaklarla yurt içinde üretilmesi için hava harp sanayisinin kurulmasına öncülük etmiştir. 1923’den sonrası, devlet ve özel teşebbüs tarafından Türk havacılığının oluşturulması ve geliştirilmesi açısından önemli bir dönemi oluşturmuştur. Havacılık alanında ve tayyare sanayinde iyi niyetli olarak yapılan birçok girişime karşın olumlu sonuç alınamamış ve arzu edilen hedeflere maalesef ki ulaşılamamıştır.