New York Times gazetesi, 2009 yılın’da Hollanda’da düşen Türk Hava Yolları’na ait (THY) 737-800 tipi Boeing uçağına ilişkin, sorumluluğun uçak firması ve ABD’li federal güvenlik yetkililerinin baskısı üzerine pilotlara yüklendiğini ancak kazanın, firmanın “riskli tasarım seçimleri ve hatalı güvenlik değerlendirmeleri”nden ortaya çıktığını yazdı.
New York Times gazetesi, 25 Şubat 2009’da Amsterdam Schiphol Havalimanı’na iniş yaparken yere çakılan ve dokuz kişinin hayatını kaybetmesi, 50 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan kazayla ilgili bir haber yayımladı.
Düşen uçağın, Endonezya ve Etiyopya’da toplam 346 kişinin öldüğü iki kazaya da sebep olan Boeing 737 Max’ın üretimi olduğu ve bu feci kazaların ardından üretiminin durdurulduğu hatırlatılan haberde, araştırmayı yapan Hollanda Güvenlik Kurulu’nun Boeing ve ABD federal güvenlik yetkililerinin baskısıyla kaza raporunda üretici firmaya sorumluluk yüklemekten kaçındığı dile getirildi.
BBC’nin aktardığına habere göre, Mayıs 2010’da yayımlanan raporda kazanın temel nedeninin uçak üzerindeki iki yükseklik göstergesinin farklı değerler göstermesi olarak açıklanmıştı.
Yaklaşma sırasında otopilotun bu yükseklik farklılığı nedeniyle uçağın hızını düşürdüğü ve pilotların bu durumu geç fark ederek zamanında müdahale edemediği görülmüştü.
Ancak New York Times’ın ulaştığı, bazıları daha önceden gizli olan bulgular, Türk Hava Yolları kazasıyla son kazalar arasında benzerlikler olduğuna işaret ediyor.
‘Pilotlara haber verilmedi’
Hollanda Güvenlik Kurulu tarafından kazayı incelemek üzere görevlendirilen havacılık güvenliği uzmanı Dr. Sidney Dekker, 2009 ve son Max kazalarında uçakların tek bir sensörün, uçağın sistemlerini yanıltması nedeniyle düştüğünü ancak Boeing’in pilotlara bu soruna ilişkin bilgi vermediğini söyledi.
Önceki kazaların ‘uyarı’ niteliğinde olduğunu ancak bunun ciddiye alınmadığını belirten Dekker, New York Times’ın ulaştığı raporunda Boeing’i güvenilir olmayan açıklamalarla dikkatleri kendi ‘tasarım kusurları’ ve diğer hatalarından uzaklaştırmaya çalışmakla suçladı.
Bu rapor kamuoyuna açıklanmadı. Dr. Dekker ve Hollanda Güvenlik Kurulu’nun bir sözcüsüne göre, Hollandalı yetkililer de raporu yayımlamaktan vazgeçti.
Sözcü, uzman raporlarını yayımlamanın sık rastlanan bir durum olmadığını ve bunun sadece kurulun kararı olduğunu savundu.
Kurulun kendi kaza raporunda da Amerikalıların devreye girmesiyle bazı bölümleri sildiği ve eklemekler yaptığı kaydedildi. Gazeteye göre raporda Amerikalıların kazadaki pilot hatalarının gerektiği gibi vurgulanmadığı yolundaki ifadelerine yer verildi.
Federal Havacılık İdaresi’ne teknik danışmanlık yapan Ohio Eyalet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. David Woods ise, “Türk Hava Yolları kazası herkesi uyandırmalıydı” dedi.
Bloomberg, geçen sene yayımladığı bir raporda, THY kazasıyla son Max kazası arasında dikkat çekici benzerlikler olduğunu ortaya koymuştu. Örneğin Boeing’in hatalı tasarım kararı nedeniyle, son iki kazada uçaklarda ikişer sensör olmasına rağmen sistem bilgisayarını, hatalı tek bir sensör harekete geçirmişti. THY kazasında ise yükseklik sensörü, başka bir bilgisayarın inişten hemen önce uçağın hızını kesmesine yol açtı.
Gazeteye göre Boeing THY kazasından önce sensörlerin bozulması halinde pilotların hatayı hemen fark ederek uçağın durmasını engelleyeceğini düşünüyordu. Son Max kazalarında olduğu gibi THY uçağının kılavuzunda da böyle bir bilgiye yer verilmedi.
‘Yazılım güncellemesi THY uçağına uyumlu değildi’
Türk Hava Yolları kazasından sonra Amerikan Federal Havacılık İdaresi, 737-800 NG (New Generation – Yeni Nesil) havayolu şirketlerine uçakların tek sensöre bağlı olmamalarını sağlayacak ve iki sensörden gelen verilen kıyaslanacağı bir yazılım güncellemesi yapmaları zorunluluğunu getirdi.
Boeing 2006’da yeni uçaklar için opsiyonel olarak bir yazılım güvencesi geliştirmişti. Ancak gazeteye göre bu güncelleme daha eski model uçaklara uygun değildi ve kaza sonrasına kadar eski model 737-800’lere uyumlu bir güncelleme yapılmadı.
Düşen THY uçağı 2002 üretimiydi.
Hollandalı uzmanlar raporlarında önce Boeing’in eski uçaklara hiçbir alternatif sunmadığına dikkat çekti. Ancak raporun taslağını gören Amerikalı yetkililer, buna itiraz etti. Raporun ilave bölümünde yazılım modifikasyonunun gerekli olmadığı çünkü herhangi bir riskin bulunmadığı öne sürüldü.
Bunun üzerine Hollandalı yetkililer rapordan bu ifadeyi çıkarmakla birlikte Boeing’i sensör sorunu konusunda pilotları uyarmak için fazla çaba harcamamakla suçlamıştı.
Boeing kazaları
Boeing 737-800 tipi THY İstanbul-Amsterdam seferini yapan yolcu uçağı, 2009’da Schiphol Havaalanı’na iniş yaparken tarlaya düşmüş, kazada 9 kişi hayatını kaybetmişti.
Endonezya’da Lion Hava Yollarına ait “JT 610” sefer sayılı Boeing 737 Max 8 tipi uçak, 29 Ekim 2018’de, Cakarta’dan Sumatra Adası’ndaki Pangkal Pinang şehrine gitmek üzere havalandıktan kısa süre sonra denize düşmüştü. 189 kişinin yaşamını yitirdiği kaza, bu tip uçakların ilk kazası olarak tarihe geçmişti.
Etiyopya Hava Yollarına ait Boeing 737 Max 8 tipi yolcu uçağı da 10 Mart 2019’da Addis Ababa’dan Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmek için havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 157 kişi hayatını kaybetmişti.